bugün
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur10
- anın görüntüsü25
- aşık olmadan sevişmek9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı17
- karıya kıza doymuş erkek23
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi16
- gulmekicinyaratilmis8
- bik bik'in cinsiyeti11
- travestilerin genelde kürt olması14
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz19
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- alex de souza8
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- çok üzgünüm sözlük8
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz11
- icardi190517
- erkolar kapatılsın11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- maca sekiz11
- nervio8
- türklerin çok kolay devlet kurması17
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur31
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi14
- insan olmaya ceyrek kala13
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi13
- arda güler12
- etine dolgun kız8
- fatih terim9
- taktik verin15
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz22
- gecenin şarkısı10
- icardi1905 adamdır12
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri31
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması14
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- akp chp yakınlaşması15
- risale i nur21
- burda senin paran gecmez diyen delikanli kiz11
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- beni özlediniz mi10
- selahattin demirtaş13
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- ruh varsa neden görünmüyor13
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
entry'ler (167)
ben o kadar kalmayacağım.
"durgun bir suyun ortasında yemyeşil,
yalnız, çaresiz, kimsesiz olmak var ya,
ne zor."
yalnız, çaresiz, kimsesiz olmak var ya,
ne zor."
ölmek istemiyorum, ama bazen hiç doğmamış olmayı diliyorum.
sevenim çok, çağırsam anında gelirler yanıma, arasam açarlar. sevdiklerim de var. uzun zamandır hep beraber olduklarım.
bazen kaçıyorum hepsinden, sığınmak istiyorum kendime, içimdeki fırtınayı dinlemek, dindirmek istiyorum. bazen kaçıyorum. sonra bir an geliyor. içimin sıkıldığı, nefesimin battığı bir an. kendime katlanamadığım, duygusal olarak acı çektiğim ve nedenini bilmediğim bir an geliyor işte. o zaman çıkmak istiyorum bile isteye sığındığım yalnızlığımdan.
insanların huzuru kendi içlerinde bulduklarına dair duyumlarım var. ben de kendi içimde kendi huzurumu arıyorum çoğu zaman. bütün bu arayışların benim için değişmeyen tek bir sonucu var: benim içimde, huzur yok! hatta ben, kendimi bilerek ve isteyerek huzursuz ediyorum. kendimden uzaklaşıp farklı hayatların sesini dinlediğimde, farklı hikayelere odaklandığımda batmıyorum kendime artık.
bu bir psikolojik sorun mudur ya da bir test midir hayatın bana sunduğu bilmiyorum. bildiğim tek şey, çok uzun zamandır böyle olduğum. siz nasıl yapıyorsunuz, nasıl becerip kalıyorsunuz kendinizle diye okumadığım entry, blog vb. zımbırtı kalmadı. hiçbiri ben değil. hiçbiri hissettiğim gibi değil. içimde büyük, derin ve hiç kapanmayan bir boşluk varmış gibi. hayatıma giren her insanla kapatmayı denediğim kocaman bu boşluk ben her yalnız olduğumda beni yutacakmış gibi.
ağlamak isteyip ağlayamadığım zamanlar, uyumak isteyip uyuyamadığım zamanlar ve ölmek isteyip hiç beceremediğim zamanlar var.
kendimden korumak için kendimi, başka insanların boktan dertlerine çözüm aradığım çok zamanlar var.
ana tema "yalnız kalmak." korktuğum, korktuğuma da hep şaşırdığım durum.
galiba bazı yalnızlıklar tehlikeli. dimi?
bazen kaçıyorum hepsinden, sığınmak istiyorum kendime, içimdeki fırtınayı dinlemek, dindirmek istiyorum. bazen kaçıyorum. sonra bir an geliyor. içimin sıkıldığı, nefesimin battığı bir an. kendime katlanamadığım, duygusal olarak acı çektiğim ve nedenini bilmediğim bir an geliyor işte. o zaman çıkmak istiyorum bile isteye sığındığım yalnızlığımdan.
insanların huzuru kendi içlerinde bulduklarına dair duyumlarım var. ben de kendi içimde kendi huzurumu arıyorum çoğu zaman. bütün bu arayışların benim için değişmeyen tek bir sonucu var: benim içimde, huzur yok! hatta ben, kendimi bilerek ve isteyerek huzursuz ediyorum. kendimden uzaklaşıp farklı hayatların sesini dinlediğimde, farklı hikayelere odaklandığımda batmıyorum kendime artık.
bu bir psikolojik sorun mudur ya da bir test midir hayatın bana sunduğu bilmiyorum. bildiğim tek şey, çok uzun zamandır böyle olduğum. siz nasıl yapıyorsunuz, nasıl becerip kalıyorsunuz kendinizle diye okumadığım entry, blog vb. zımbırtı kalmadı. hiçbiri ben değil. hiçbiri hissettiğim gibi değil. içimde büyük, derin ve hiç kapanmayan bir boşluk varmış gibi. hayatıma giren her insanla kapatmayı denediğim kocaman bu boşluk ben her yalnız olduğumda beni yutacakmış gibi.
ağlamak isteyip ağlayamadığım zamanlar, uyumak isteyip uyuyamadığım zamanlar ve ölmek isteyip hiç beceremediğim zamanlar var.
kendimden korumak için kendimi, başka insanların boktan dertlerine çözüm aradığım çok zamanlar var.
ana tema "yalnız kalmak." korktuğum, korktuğuma da hep şaşırdığım durum.
galiba bazı yalnızlıklar tehlikeli. dimi?
ne olursan ol, hayat zor.
"Ben kendim, iyiyim, sıkılsam giderdim." değil. Ben kendim iyi değilim. Sıkıldım ama gidemedim. Ya yollar kalabalık geldi ya da yalnızlık. Kendimi de ne yapacağımı da bilemedim. Amacına uygun yasayayim derken amacina uygun bi kafeste çürüdü ruhum. Gelecek günler icin bugünümü ertelerken bütün heyecanımla durduğum yerde soldum. Dökülen yapraklarıma basıp geçti gitti herkes. Sesleri sevdim götümden şarkılar uydurdum. Her notanın isyanı vardı. Her sözcüğün verdiği mesaj... Bi ben anlamadım herhalde o mesajı söylediğim her şeyin tersine durdum. Özgürlükten bahsederken uçmaktan korktum. Sadece kitap kahve olmuyor o işler. Bağırmak lazım bazen avazın çıktığı kadar. Kaybolmak lazım ayazına dayanabildiğin kadar gecenin... içinden gelen ne varsa söylemek istemek lazım hayattan hakkını... Oyunlar oynamak lazım durmadan büyümelere inat...
9 crimes.
ağız dolusu küfürler etmek istiyorum gelene geçene. tam bi baş belasi olayim bu gece... sabaha kadar girmedigim gunah kalmasin... öyle boyasin ki beni karanlık. bir daha paklanamayayim...
ben mi cok salagim yoksa cok mu yavas ? o benden adim adim uzaklasirken anlamazdan gelmek daha mi kolaydi... bilmiyorum.
ne zaman cok sevsem kaciyor ya arkasina bakmadan...
icim bi tuhaf oluyor. nefesim daraliyor... sanki hicbi sey yasamaya degmezmis gibi. yuzumde bir tebessum... aklimda tek bir cumle. "sen hic akillanmayacaksin!" bi zahmet akillansam ama olmuyor. ayni halti yemeden, olmuyor.
icim bi tuhaf oluyor. nefesim daraliyor... sanki hicbi sey yasamaya degmezmis gibi. yuzumde bir tebessum... aklimda tek bir cumle. "sen hic akillanmayacaksin!" bi zahmet akillansam ama olmuyor. ayni halti yemeden, olmuyor.
asla var olmayacağını bildiğin bir şeyi hayal etmek yoruyor seni. vazgeç artık... biliyorum. kendi gerçeklerini pek sevmiyorsun. barışman kolay değil bununla. ama bir yerden başlamak lazım. sadece durup zamanın geçmesini, her şeyin yoluna girmesini beklemekle olmuyor. beklemekle değişen hiçbir şey yok zihnin tarihinden başka. ha bir de, nefes almayı unutma!
deniyorum deniyorum sevemiyorum bir türlü... uğraşıyorum olmuyor. sevemedim, sevemiyorum. burada yaşamak ağır geliyor.
diyetisyen, müzisyen, akademisyen...
karşı koyamayacak kadar teslim olmak aşka.
all my days have turned to darkness
and i believe my heart has turned to stone.
and i believe my heart has turned to stone.
itiraf ediyorum. o kadar yalnızlığın içinde gerçekten yalnız kalabilmiş değilim. kafamın içinde dönüp dolaşan, beni yiyip bitiren düşünceler bi türlü beni rahat bırakmıyo.
uzun bir süredir yoktum buralarda. aslında daha uzun bir süredir hiçbir yerde yoktum. hala nefes alıp almadığımı önemseyen kaç insan var bilmiyorum. evet hala birilerinin beni umursadığı mucizesini varsayarak söylüyorum bunu. ben kendimden başka herkesi umursarken aptal benliğim de umursanmayı bekliyor işte. napayım...
yalnız kalmayı beceremeyen yalnızlardanım ben...
lütfen biri bana bununla nasıl başa çıkacağımı anlatsın.
yalnız kalmayı beceremeyen yalnızlardanım ben...
lütfen biri bana bununla nasıl başa çıkacağımı anlatsın.
onların her haltını saklıyorsun da benim şu yalnızlığımı neden yüzüme yüzüme vuruyorsun ?
sen şimdi kafanda bilmem kaç milyon tane tilkiyle uyumaya çalışıyorsun ya. uyuyamayacaksın biliyorum. o yüzden bırak artık. gözlerini kapayınca bitmeyecek bu garip rüya. gerçek olduğuna da inanmıyorsun biliyorum. ama güzel değil mi? yaşadığın... ya da... yaşadığını sandığın. sadece sen mi anlamlar yüklüyorsun olanlara yoksa gerçekten bir anlamı var mı? bilemiyorsun. kimse bilemiyor. bekleyip görmekten başka yapabileceğin hiçbir şey yok ki... beklemek derken... gerçekten beklemeyeceğini de biliyorsun. akışına bırak işte... bırak, ne olacaksa olsun.